Murat Sevinç

AİHM KARARI VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2020 19:37

Yazının Güncellenme Tarihi: 28.12.2020 19:37

Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk halinin devamını gerekçe gösteren Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) Demitaş’ın serbest bırakılmasinı istedi.

Bunun üzerine tartışma başladı ve değişik görüşler ortaya atıldı. Bu görüşlerin bir kısmı AIHM kararının uygulanması yönünde olurken bir kısmı ise serbest bırakılmasına şiddetle karşı çıktılar.

***

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Devlet Bahçeli Demirtaş’ın birçok olayın arkasındaki isim olduğunu somut verilerle ortaya koydular.

“Başkan Apo’nin heykelini dikeceğiz” diyen Demitaş’ın legal bir oluşum olamayacağını herkes görüyor. Terör örgütü ile ilişkileri olduğunu kendileri de gizlemiyorlar.

Henüz iç hukuk yolları da tükenmemiş bir durumda olan Demirtaş davası hakkında AİHM’in acele edip serbest bırakılmasını istemesi çifte standartlı bir tutumdur. Buna örnek olarak İspanya’daki Batusuna davasını gösterebiliriz.

Daha önce benzer davalarda işlem yapmayan AİHM Türkiye sözkonusu olduğunda hemen harekete geçmektedir.

Başkan Erdoğan da bu duruma sert bir şekilde tepki göstermekte ve Demirtaş için “terörist” ifadesini kullanmaktadır.

Bu kararın hukuki değil siyasi olduğu uluslararası hukuk çevrelerinde de kabul edilmektedir.

Adil yargılanma konusundà Türkiye haklı bulunmaktadır. Burada bir sorun varsa o da yargilamalaŕın uzun sürmesidir.

Bu da umalim ki yargı reformu ile düzeltilir.

Türkiye, objektif hareket etmediği sürece AİHM kararlarını uygulamak zorunda değildir.

Çünkü AİHM bu konuda objektif değil taraflı davranmaktadır.

***

Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyenlere karşı yumuşak davranılması düşünülemez. Bu konuda milletimizde oluşmuş büyük bir irade vardır. Buna rağmen Türkiye yine de hukuk yollarını kullanarak hareket etmektedir. AİHM kararını kabul etmek düşünülemez. Burada yapılması gereken yargılanma sürecinde geç kalmayıp bir an önce davayı neticelendirmektir.

Yorum Ekle

Yorumlar