Doğru bildiğimiz "yanlışlar" mı..?
Yanlış bildiğimiz "doğrular" mı ...?

Felsefe ile ilgilenenler bilirler."Epistemoloji" (bilgi felsefesi) diye bir kelime vardır.
(Biliyorum.Konuya oldukça ağır bir giriş yaptım.Fakat bilmekte yarar var.Bu sislenmiş, karartılmış  bilgilere ve "sislenmişliklerin"  neden olduğu etkilere  bir nebze de olsa ayna tutacak diye düşünüyorum) 

Epistemoloji bilginin ne olduğu, nasıl elde edildiği gibi sorularla  bilgin kaynağının sorgulanması, ve o bilgilerin incelenmesidir aslında.Bu da neyi ne kadar doğru bildiğimizi tanımlamamıza  yardımcı olur.
İşte bu bilginin diğer tarafında ise karanlık bir bilim dalı vardır.Dünyada bir çok siyasi lider ve dünya ekonomisine hakim şirketler  tarafından kullanılmıştır.Günümüzde hala bu tekniklerin çok işe yaradığını gözlemlekteyiz.

Bu bilim dalı "AGNETOLOJİ".
Kısaca " CEHALETİ YAYMA bilimi".

Yunancada "bilgisizlik" anlamına gelen bir kelimedir.Yani insanlara hatalı veya yanıltıcı bilgiler vererek, çıkar amaçlı nedenlerle bilgisizliğe yol açan koşulları oluşturmaktır.

Hadi şimdi bizde çokça kullanılan, bolca işe yarayan şu "bilgisizlik bilimi"  ne anlama geliyor, örnekleri nelerdir ve neden bilmemiz gerekiyor buna bir göz atalım ..?
Neden bu kadar önemli?
En önemli nedenlerden biri genellikle toplumsal  sorunları gizlemektir. İkinci olarak bilinmemesi gereken noktadan halkın dikkatini başka yönlere çekmektir. Böylece cehaleti stratejik bir araç olarak kullanmak en kazançlı yöntemlerden birini oluşturuyor.

Tarih boyunca ticari ve siyasi alanda  "cehalet bilimi " daima en etkili ve en kazançlı strateji planlarından biri olmuştur.
Ne kadar çok işe yaradığını gören pek çok dünya lideri, bu alanı kazanca dönüştürmeyi başarmıştır.
(Cehalet belli odakların en büyük servet ve kazanç kaynağıdır daima.)
Örneğin ABD'de başkanlık seçimleri öncesinde rakipleri Başkan  Barack Obama'nın milliyeti konusunda bilinçli şüphe yayma çabalarını , Obama kanıtlarını gösterinceye kadar oldukça geniş kitleleri etklemeyi  başarmıştı.

Tütün şirketlerinin bu cehalet bilimini kullanarak  kendi ürünlerini zararsız gösterip, dünyanın en kazançlı girişimcileri sıralamasındaki yerini sağlayan  bu bilim dalını mükemmel kullanmış olmalarıdır.

Köklü ve oldukça tehlikeli boyutlarda  bir cehalet dönemi yaşadığımız çok açık.
Bize sunulan bilgilerin, o bilgilerin doğru olduğu anlamına gelmiyor artık.
Özellikle siyasi konularda insanların bilgisinin çoğu zaman toplumsal inanç ve geleneklere göre şekillendirildiğini veya kullanıldığını biliyoruz.
Tüm propagandalar buna göre yapılmaktadır.Oldukça kazançlı  bir strateji yöntemidir!

İşte tam olarak bu yüzden ticari ve siyasi nitelikli bazı çıkar grupları bu konu hakkında insanların kafa karışıklığını fırsata çevirip kullanmakta ve kitlelerin maalesef ki av haline gelmesi kaçınılmazdır!

Peki teknolojiye erişimin bu kadar kolaylaştığı bir çağda  tam tersi olması gerekirken, "cehalet bilimi" nin  bu kadar etkin kullanılması ve bu kadar etkili olması neden?
Aslında bunun temel nedenlerinden biri güçlü medya desteği ile topluma "idol" olarak sunulan kişilerin, bilerek "cehalet bilimi" ni kullanarak destek vermelerini sağlamaktır.
Bunun için yanlış bilgiler doğru olarak anlatılır.
Medya cehaleti yaymadaki en temel unsurdur.
Bazı haberler abartılı ve gerçeklerden kopuk bir biçimde sunulmaktadır.Bu da insanların yanlış algılara kapılmasına neden olmaktadır.

"Cehalet bilimi" agnetoloji'nin hedef aldığı ya da kurban seçtiği kitleler , kendilerine empoze edilen hatalı bilgileri  ayırt edemezler.Yanlış yöne kanalize edilirler ve algıları kapanır.
İnsanlar bazı kavramları veya gerçekleri anlamadıklarında da kafa karışıklığı için çalışan  siyasi nitelikli özel çıkar odaklı grupların avı olmaları kaçınılmaz bir gerçektir.İşte bu sayede cehalet bu kadar kolay yayılmaktadır.

Günümüzdeki cehalet ile geçtiğimiz yüzyılların cehaleti aynı değil.Maalesef ki akademik ünvana sahip olmak, cahil olmaya engel değil günümüzde.
"Dünya düz bir çizgide"
"Yer çekimi diye bir şey yoktur"
"Bir nefeste depremi durdurdum"
"Nuh peygambere büyük tufan telefonla haber verildi" diyen ve bu iddiaların milyonlarca destekçi bulması, bu kişilerin eğitimli olması hatta yüksek mevkilerde bulunması, örneklerden sadece birkaçı...

Cehaletin ve cehalet biliminin temel ilacı ise elbet doğru bilgi üretme doğru bilgi edinmeyi kazandıran  eğitim kurumlarıdır.Çıkar odaklarına karşı ancak nitelikli eğitim sonucunda gerçekleştirilir.Bunun için eğitimin ticaretleştirilmemesi ve mutlak fırsat eşitliğinin sağlanması gerekiyor.
Bu yol çok uzun, ancak devam etmekten başka seçenek yok!

Aksi halde "cehaletin" bile bilime dönüştürüldüğü bir dünyada yayılmasını izlemeye devam edeceğiz....

s.safiye.cavusoglu@hotmail.com