SON DAKİKA
Hava Durumu

EMEKLİLER İNTİHARIN EŞİĞİNDE

Yazının Giriş Tarihi: 06.10.2023 12:43
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.10.2023 12:43

Emeklilik bu ülkede yoksunluğun, yoksulluğun, sefaletin adıdır!
Vasıfsın yaşam ülkenin yeni hali!
Bağ-KUR,  SSK emeklisinin durumu ise tabiri caizse intiharın eşiğinde.

Sadece tek bir örnek vermek istiyorum.
Gecenin bir yarısı ilginç bir mesaj geldi.Çaresiz bir kadının çığlığıydı aslında.Duyarsız kalmam mümkün değildi."Lütfen müsaade ederseniz aramak istiyorum" dedi.Düşünmeden dönüş yaptım.Hiç bir noktasına dokunmadan aktarıyorum:
"Ben 70 yaşında bir kadınım.SSK'dan emekliyim.7.500 tl maaş alıyorum..Bir kısmı ilaç v.s. için kesiliyor.Rahatsızım.Hadi diyelim ki çalışayım.Bana bu yaşta kim iş verecek.Zaten çalışacak halim de yok.Hiç bir ek gelirim de  yok.Babadan ek gelir deseniz, vefat eden babam Bağ-Kur'dan emekli olduğu için yetim maaşından yararlanamıyorum.Emekli Sandığından emekli olsaymış alabiliyormuşum.Bu nasıl bir haksızlık!.Yardım edecek kimsem de yok.Hayatım boyunca çalıştım vergi ödedim.Kirada oturuyorum.Aldığım maaş 7.500 tl.Oturduğum ev yabancı bir aileye satıldı.Bir an önce çıkmamı istiyorlar.Ev satılığa çıktığı günden beri (altı aydır) hasta halimle elimde bir şişe su her gün sokaklardayım ev arıyorum.7.500 lira maaş alıyorum istenen kiralar 10 bin tl ile 15 bin tl  arası.Ev sahibi olanlar çığrından çıkmış.İşine gelirse ben de bu kirayı kabul edene veririm diyorlar.Vicdan sıfırı tüketmiş yerlerde can çekişiyor.Devlet deseniz bu konuyla ilgili tek adım atmıyor.Hiç kimse dur demiyor.Ev sahipleri aldığı paranın derdinde.Kendi halkına sırt çevirmiş.Yüzüne bile bakmıyor.Zaten çoğu yabancılara vermeyi tercih ediyor.Onlar için sorun yok.Bu kiraları hiç zorlanmadan veriyorlar.Bu ülkeye bir yudumluk faydası olmamış, bir kuruşluk hizmeti olmamış insanlar, onlar öz bizler üvey evlat muamelesi görüyoruz.Yok artık dedirtecek, isyan noktasına getirecek sınırsız olanaklar veriliyor. Bizler ise yok sayılıyoruz. Onlar koruma altında, bizler açız desek suç işlemiş oluyoruz.Bu nasıl bir adaletsizlik.Ben bu ülkenin insanıyım onlara verilen değerin yarısı kadar değer görmüyorum.Siz söyleyin.Ben bu durumda ne yapmalıyım.Emeklilik kanununda çok fazla haksızlık var.Bazılar üç maaş alırken, büyük bir çoğunluk açlık sınırlarının altında ölmeyi kurtuluş görüyor.Siz söyleyin.Ben 7.500 tl ile ne yapmalıyım?Nasıl hayatta kalmalıyım?Neden bu ülkede hataların en ağır bedeli hep emeklilerin sırtına yüklenir.Neden en ağır fatura daima  emeklilere kesilir. Lütfen yazın, söyleyin,bizim adımıza siz konuşun. Biz SSK emeklisi ne yapmalıyız? Ya da en iyisi  toplansınlar bizi hepimizi yaksınlar biz de rahat edelim, bize bu sefaleti reva görenler de rahatlasın.Ben kaç gecedir intihar etmeyi düşünüyorum fakat inancım gereği yapamıyorum.Şayet çaresizlik beni buna zorlarsa bunun vebali de günahı da kimin? Beni bu duruma sürükleyenler mi, yoksa bu günahın faturası da bana mı yüklenir?  Hani her dakika talkım verip milyonluk zırhlı arabalarla  gezenler var ya, buna da bir cevap versinler.Şimdi söyleyin lütfen ben ne yapmalıyım" dedi.

Bir süre cevap veremedim.Neticede bedbahtlığın en dibini yaşayan, tam da kalan kısacık ömrünü huzur içinde yaşaması gerekirken, çaresizliğin getirdiği son noktada olan  yaşlı bir kadın.
Üstelik bir gün önce meclisteki eller onlar için yine ".Emekliye zam yok.Biraz daha beklersek zaten açlıktan ölecekler.Böylecede de kısa yoldan kurtuluruz " dercesine onlar için yine "zam yok hayır" dediler.
Bu durumda ne demeliyim? Ne diyebilir ki insan  olan insan....
Elimden geldiğince teskin etmeye çalıştım.Birkaç bir şeyler söylemeye çalıştığımı hatırlıyorum. Aslına bakarsanız söylediklerime ben de inanmadım, fakat onu da sakinleştirmeliydim.Kahroldum.Üzüldüm.
Duygulandım.Lakin elimden de pek fazla bir şey gelmediğini ben de biliyorum.Çaresizliğin çaresi keşke bende olsaydı.
Elinde olanlar ise.....
Neyse!
Onu hepimiz biliyoruz zaten.

.....
Ülkenin yüzde onbeşini oluşturan ve bu ülkede gerek sosyal gerekse ekonomik dalgalanmaların bedelini en ağır şekilde ödemek zorunda bırakılan, her halükarda hep onlara bedel ödetilen, itelenip ötekileştirilen bir kitleden bahsediyorum.
Pandemi illeti çıktı bizim  ilk işimiz emeklilerimizi eve kapatmak oldu.Enflasyon tavan yaptı, en ağır faturayı yine emeklilere kestik.
Kamuyu en çok meşkul eden hep onlar olmuştur.

(Özellikle de SSK ve BAĞ-KUR emeklileri bu ülke için hep "memleketin üveyleri" olmuştur.Emekli sandığından emekliysen bir derece daha iyisin.Patronun eh işte hallicesi evladı sayılırsın.SSK, Bağ-Kur'dan emeklysen tencerenin boş dibini görmeye mahkum edilirsin.Bu hep böyleydi, böyle devam edecek gibi görünüyor.Eşitsizlik hat safhada....
Emekli sandığından emekliysen kendi maaşını alıyorsun.Anne baba Bağ-Kur veya SSK'lıysa onların maaşını da alıyorsun.Vefat eden eşin maaşı zaten hakkın.Tebrikler!Kurtardın.Fakat eğer SSK'dan emekliysen, başka hiç bir gelirin de yoksa, anne veya baba Bağ-Kur emeklisiyse ve vefat ettiyse bu hak sana tanınmıyor.Bir tarafta üç maaş alan var, diğer tarafta emekli maaşından başka hiç bir geliri olmayan mağdurlar var. Anne veya baba Bağ-kur'lu olduğu için onların maaşından  yararlanamıyor.
Bir de sadece anne baba  maaşı yararlanabilmek için boşanıp, evliliği devam ettiği halde maaş alanların sayısı küçümsenmeyecek rakamlarda olduğunu hepimiz biliyoruz.Ne büyük adaletsizlik ama!!Bu konuda ne iktidar ne muhalefet tek adım atmıyor maalesef.Bu sahte boşanmaların ve kurumun  uğradığı  zarar bir an önce önlenmeli! Hakkı olanlar hakkını alamıyor.Hakkı olmayanlar ise adeta sahtekarlıkla devletin zarara uğramasına neden oluyor.)

Haklı olanlar için ise reva görülen...
Emekliler aşağı, emekliler yukarı.
Emekli aç, emekli tok.
(Hoş ben bu ülkede tok emekli hiç göremedim bu güne kadar.Özellikle Avrupalı emekliler acayip kıskanıyor bizi biline.)
Emekli geçinemiyor, emekli zorda.
Emekli mağdur, emekli muhtaç.
Emekliye zam yok, emekli sürünsün.
Emekli dışarı çıkmasın, emekli ölsün.
Emekliye ulaşım bedava olmasın, emeklinin çarşıda, pazarda, sokakta ne işi var.
Emekli hep eskileriyle idare etsin, hatta şehirde yaşamasın köyüne dönsün.
Haklılar!
Şehirleri misafirlerimiz, çok kıymetli kardeşlerimiz fazlasıyla doldurdu.Onları başımıza taç ettik zaten.Zorunluluk!Onların canı sağ olsun, bizim emekliler ölse de olur...!Çünkü onlar fazla batmaya başladı bazı kafalara!
Emekli aşağı gel, emekli yukarı gel.....
Emekli gel sola, emekli dön sağa.....
Hoş....
Sağdaki de soldaki de alacaklarını aldığında, işleri  bittiğinde  hep unutur emekliyi, ta ki bir sonraki seçime kadar!
"Emekli seçim zamanı sadece dinlesin, bizi seçsin, sonra biz onlara hiç bir şey vermeyelim." Durum bundan ibaret kısacası.
Bu liste böyle uzar gider.
Gerek te yok zaten.
Atı alan köprüyü de geçmiştir çoktan....

Neymiş efendim emekliler devlete yük oluyormuş.
Siz seçilmişler......
Bir dönem görev sonucunda sonsuza kadar emeklilik hakkını hak ediyorsunuz da kırk yılını, ömrünü, sağlığını  bu devlete adamış, vermiş bu insanlar mı sizlere yük geliyor?
Bu insanlar bizim geçmişimiz.Bu insanlar bizi bu günlere getirmek için hayatlarını adadılar.
Aynı insanlar olmasaydı hiç birimiz olmazdık.
Bu insanlar aslında bizim geçmiş hayatımız.Borçlu olduklarımız.
Borç NAMUSTUR!
Borç AHLAKTIR!
Borç VİCDANDIR!
Bu insanların yaşam hakkına "hayır" diye kalkan o elleri, kaldırmadan önce sol tarafınızda hemen kolunuzun altında olan bir organımız var, oraya bir dokunun.Belki varlığını hissedersiniz.Biz ona kalp diyoruz.Vicdanı ve merhameti temsil eder.Çokça da insanlığı....
Aslında her insanda bulunur diye biliriz!
Lakin biz de insanız, yanılıyor da olabiliriz tabii....!
Her insanda olmayabiliyor!
Keşke olabilseydi..!

Diyeceğim o ki!
Şimdi bir daha düşünün.
Yeter artık bu yaşlı insanlarımıza reva görülen eziyet, sefalet, yoksulluk....!
Eti kasabın vitrininde, sebzeyi ise sadece pazar tezgahlarında uzaktan izlemekle yetiniyor bizim emekli insanımız.
Gidişat onu gösteriyor ki çok yakında kirasını ödeyemeyen emekli vatandaşlarımızın evleri sokaklar olacak.
7.500 tl maaş.En düşük kira 10.bin tl / 15 bin tl.Bu rakamlara kiraya verilen evlerden bahsetmek gerekirse, ahırdan hallicesi diyelim....
Tabii çok daha astronomik rakamlar da var, ben en alt seviyedeki rakamlardan bahsediyorum.
Ödeyemiyorlar.Aç ve darda.Ne yer, ne içer, nasıl yaşar, nerde barınır..!?....
Görünen o ki bu ülkede insan hayatından çok daha önemli meşkuliyetler var.
Halkmış, yaşam hakkıymış, barınmaymış, güvenceymiş....
Herkes baksın başının çaresine dercesine bir vurdum duymazlık hakim.Gidecek yerleri yok bu insanların.Gelirleri de yok.
Bir kısım emeklilerimiz  yakınlarına sığındı.Tabii yakınları olanlar.Olmayanlar kara kara düşünüyor.
Bir kısım ise  huzur evlerine sığındı.Bulabilenler !
Kısacası....
Fişinin çekileceği, toprağa gireceği günü bekler hale geldiler.

Korona illeti çıktı.Yaktı, yıktı yaşlılarımızı yok etti.Şimdi sıra ekonomide.Ekonomi bahanesiyle kalanlar da temizlensin. Sizler ey seçilenler,  sizler de rahat edin sorunsuz yaşayın vicdanlarınızla....
Olmadı Ş...ran teyzenin dediğini yapın.Toplayın tüm emeklileri topyekün yakın. Tıkın gaz odalarına, toptan rahat edin.
Ama unutulmasın!.....
Beyler....
Hanımlar.....
Siz seçilenler....

"HRKES BİR GÜN AYNI KADERİ YAŞAYACAKTIR!"

"HERKES BİR GÜN GEÇMİŞTE KALACAKTIR!"

"HERKES BİR GÜN YAŞLANACAKTIR!"

Şimdi....
Hadi kaldırın " emekliye hayat hakkı yok" diyen "vicdanlı" ellerinizi !

Fazlasını istemiyorlar.Saltanat hiç  istemiyorlar.Hayatta kalmak istiyorlar.Kalan kısacık ömürlerini huzur içinde kirasını ödeyip, bir de kimseye muhtaç olmadan sadece yaşamak  istiyorlar..
Bunu da çok görmeyin.

Bilmem bizim "el vicdan " dediğimiz, fakat çok ta rağbetli olmayan bu kelimenin uğramadığı yerlerde  kalkan eller buna ne der ama....
Kanımca zaten bundan fazlasını da ancak kendilerine layık görürler...
Neyse....
Şimdi emeklinin yok oluşunun şerefine koyun şöyle lezzetli bir bardak sağlıklı ejder meyveli smotthie, unutun her şeyi.
Zaten bu ülke insanı da şükreder unutur bir sonraki seçime kadar!....

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.