31 Mart seçimlerinin ardından başlayan tartışmalar devam etse de ortada var  olan gerçekleri yok sayamayız. CHP 22 yılın ardından İktidar Partisine karşı önemli bir zafer kazanarak Mustafa Bozbey’in  Bursa'nın başkanlık koltuğuna oturmasını sağladı.Hatta bu başarı ile 2028 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde önemli bir avantaj elde etti.
Ne olduğuna yönelik yapılan “analizlere” bizimde biraz katkımız olsun..

Ortaya çıkan zafiyetlere rağmen Ak Parti kendi eliyle muhafazakar tabanı dönüştürdü. Bursa’da özellikle Yıldırım, ve Osmangazi’de yaşayan “dindar”  Ak Partili ailelerin çocuklarından bazıları karşı mahalleye geçti.
Çünkü “Fikirlerde” değişti..
Hatalar serisi ise artarak devam ederek parti bu süreçte gerekli önlemleri almadı. Bu defa “Tepki” sert oldu.Seçmenin yüze 10’a yakını sandığa gitmedi.Diğer seçmen ise farklı tercih kullandı.Yani Ak Parti'ye Oy vermedi.
Yüzde 65’in üzerinde Enflasyon, Ekonomi,piyasalarda yaşanan istikrarsızlık,yüzde 50’nin üzerine çıkan Banka faizlerinin dışında farklı konulara da dikkat çekmek istiyorum..
Doğrudur!
Bursa’da bile 700 binin üzerinde Emeklinin sesi duyulsun istenmedi. (Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa mitinginde beklentilere cevap vermedi.) Uyarılarımıza rağmen başta Bursa şehircilik İl Müdürlüğü olmak üzere kamu kurumlarında yaşanan olumsuzluklara göz yumuldu. Marketlerdeki etiket operasyonlarına müdahale edilmedi.Hastalar hastanelerden randevu alamaz hale geldi.
Yakıcı toplumsal sorunlar biriktikçe birikti.
Türkiye'nin sosyo demografik yapısını ve iç güvenliğini etkileyen  düzensiz göçmen sorunu Bursa’da  bile can sıkıcı hale geldi .Özellikle Çarşamba bölgesinde  yaşanan gettolaşmaya tepkiler hala dinmiş değil.
Anlaşılan gelişmeler Suriye meselesiyle de sınırlı değil. Afrikalısı, Asyalısı ne varsa ipini koparan geliyor.

Zaten Ahmet Davutoğlu’nun üstün gayretleriyle AB ile geri kabul anlaşması imzalanması meseleyi kangrene dönüştürmüştü..
Türkiye üç beş paraya Avrupa’nın sınır bekçiliğine soyundu ve karşılığında da hiç bir kazanım elde edemedi algısı adresine ulaştı... AB’nin vaat ettiği vize serbestisi ise  yalan oldu.
Hal yasası bir türlü çıkarılamadı.Sadıklara oy kullanmaya giden seçmen üç harfli marketlerin insafına terk edildi anlayışının önüne geçilemedi..
“Bir yanda tarım ve hayvancılıkla uğraşan üreticiler mağdur ediliyor öte yanda vatandaş fahiş zamlar yüzünden temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bu denklemin tek kazananı mafyalaşmış aracılar ve kartelleşen büyük marketler oldu.” Anlayışının önüne geçilemedi.
Ve barınma sorunu.
Esasen bu sorunun  temelinde Türkiye'nin balıklama atladığı pandemi kısıtlamaları yatıyor. 2 yıl boyunca çivi çakamayan inşaat sektörü iflas etti, Ülkede en az 1 milyon konut açığı oluştu. Haliyle arz talep dengesi bozuldu.Ev fiyatları ve kiralar uçtu!
Enflasyonun da kontrolden çıkması ile bu sorunun çözümü çok daha zorlaştı. Önümüzdeki yılların en yakıcı toplumsal sorunu hiç kuşkusuz barınma sorunu olacak.
“Liyakatsiz Ak Partili kadrolar”  meselesi çok konuşuluyor.
Anlaşılan Ak Parti 22 yıllık iktidarı boyunca yollara, köprülere ve betona yaptığı yatırımı insan yetiştirmek için yapmadı. Üniversite sayısı artırıldı buna karşılık eğitim kalitesi Dünya ortalamasının çok altında kaldı.” İfadeleri bir şeylerin habercisi
“Üniversiteler göz ardı ediliyor.” anlayışına destek vererek şunu buradan bir kez daha hatırlatmak isterim;
“Bursa Uludağ Üniversitesi bile yolgeçen hanına dönerek zengin züppelerinin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Yaptığımız uyarılar dikkate alınmadı.Burada yaşanacak olumsuz bir olayın tek sorumlusu Üniversite rektörlüğü dür.”
Süslü Ferhat gibi liyakatsiz donanımsız bir ismin Aktaş’ın yıllarca danışmanlığını yapması ve Ulusala taşınacak kadar önünün açılmasının da bir faturası olacaktı..
Öylede oldu..
Başkan Aktaş’ın karşına ikinci defa çıkan Mustafa Bozbey ipi göğüsleyerek Bursa’nın Başkanlık koltuğuna oturdu.
Kısaca, ortaya çıkan bu tablo iyi yetişmiş vatansever insanların geleceğe dair umudunu kırdı.
Emir eri olmadan, yalakalık etmeden önemli mevkilere gelinemeyeceği kanaati oluştu. Sırf bu yüzden iyi yetişmiş gençler Belediyelere iş için müracaat bile etmedi yada edemedi.
Atamalarda torpil, adam kayırma sıradan hale geldi.” algısı işin rengini değiştirdi..
Son olarak şunu söylemek istiyorum.
Türkiye genelini bilmem ama Bursa’da bir Ak Partili prototipi oluştu…
Kısa zamanda önemli yerlere gelen, donanımsız liyakatsiz, çakma dindar, gösterişi seven, kibirli, taşralı sonradan görme zengin tipler türedi.
Bu tipolojiye uyan tiplerin Ak Parti çevrelerine yakınlığı veya partili olması, kıt kanaat geçinen tabandaki insanlarda büyük bir öfke seli oluşturdu.
Ülkenin zenginliklerinin sadece belirli bir kitleye pay edildiği kanaati yayıldı.
Bazı medyatik tiplerin şaşalı yaşantısı meseleye tuz biber ekti!
Neticede Ak Parti’ye  sert uyarı da bulunan seçmen Alinur Aktaş’ın yerine Mustafa Bozbey’i uygun gördü…
Hayırlı olsun.