Bursa Büyükşehir Belediyesi, dezavantajlı grupların sosyal ve ekonomik hayata daha etkin şekilde katılımını sağlamak amacıyla önemli bir adım atarak “Kültürel Kaynaklar Aracılığıyla Sosyal ve Mesleki Katılımı Teşvik Etmek” başlıklı Erasmus projesini başlattı.Merinos Tekstil ve Sanayi Müzesi’nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısında, projenin temel hedefleri ve uygulama süreçleri detaylı bir şekilde masaya yatırıldı.

Projenin tanıtım toplantısında konuşan Başkan Mustafa Bozbey, bu projenin toplumsal kalkınmaya hizmet eden bir girişim olduğunu vurguladı. Başkan Bozbey, projenin amacını şu sözlerle özetledi:

“Esasen amacımız, dezavantajlı grupların sosyal ve ekonomik hayata daha etkin şekilde katılımını sağlamaktır. Bu grupların kültürler arası etkileşimlerini artırarak mesleki yeterliliklerini geliştirmek, sürdürülebilir iş imkanlarına erişimlerini kolaylaştırmak ve işgücü piyasasında kalıcı bir yere sahip olmalarına katkı sunmaktır.”

Bu tip projelerin hayata geçirilmesi için atılan her adımın ne kadar kıymetli olduğu ifade etmek durumundayım.

Bakın;

Bu vizyon doğrultusunda, Bursa’nın tarihi ve kültürel kimliğinin önemli bir parçası olan çini sanatı projeye dahil edilerek, bu geleneksel zanaat yeni bir perspektifle ele alınacak. Başkan Bozbey’in, çini sanatının sadece bir nostalji unsuru değil, aynı zamanda gençler ve dezavantajlı gruplar için yeni fırsatlar sunacak bir araç olduğunu ifade etmesini önemsiyorum.

Çünkü, proje kapsamında yani projenin önemli bir ayağı olan çini sanatına yönelik kurslar düzenlenecek, Bursa Çini Rotası Haritası hazırlanacak ve eğitici eğitimleri gerçekleştirilecek. Bunun yanı sıra, çini sanatı sergileri düzenlenerek uluslararası tanıtımı sağlanacak. Başkan Mustafa Bozbey, bu çalışmaların kültürel mirasın korunması ve toplumsal kalkınmaya katkı sağlaması açısından iki yönlü bir fayda sunacağını vurguladı. Özellikle kadın istihdamına yönelik vurgu, projenin toplumsal dayanışmayı artırıcı rolünü de güçlendirecektir.

Diğer bir önemli konu ise,bu proje yalnızca kültürel mirası korumaya yönelik yapılacak çalışmalarla kalmayacak, aynı zamanda dezavantajlı gruplara mesleki eğitim sağlayarak onların ekonomik bağımsızlık kazanmalarının önünü de açacaktır.

Ayrıca Bursa’nın kültürel ve ekonomik kalkınmasını hedefleyen geniş bir vizyon benimsenmesi projeye ayrı bir değer katmıştır.

Şunu ifade etmek istiyorum;

Sadece iktidarların değil yerel yönetimlerinde dezavantajlı guruplar üzerinde bir sorumluluğu vardır. Çini sanatı gibi kültürel miras unsurları, yalnızca geçmişin bir parçası olarak değil, bugünün ekonomik fırsatlara dönüştürülebilecek değerler olarak görülmelidir.

Yaşadığımız şehirde sosyal dayanışmayı güçlendirmek ve Bursa’yı hem ulusal hem de uluslararası platformda daha görünür kılmayı hedeflemekle Bursa kazanır Bursalılar kazanır. Bursa'ya yapılan her katkı da vatandaş tarafından mutlaka karşılık bulacaktır. Burada önemli olan seçim öncesi verilen vaatlerin yerine getirmek ve insanlara dokunabilmektir.

Anladığım kadarıyla bu proje, tam da bu anlayışla hazırlanmış. Başkan Mustafa Bozbey’in bizzat kapsama alanında olan bu proje ayrıca dezavantajlı grupların yaşam umutlarını artırmayı amaçlayan örnek bir çalışma olarak da değerlendirilebilir...

Sadece yerel değil uluslararası işbirlikleri ile de desteklenen bu tür projeler, toplumun her kesimine dokunarak kalıcı etkiler de yaratabilir.

Bu şehirde örnekleri var…