Bu şehirde düşüncelerini kaleme aldığı köşesini kendine kale edinip,topluma yanlış bilgi vermek,yanlış yönlendirmek,hatta demagoji edebiyatı yapmakla bir yere varılamayacağını defalarca bu sütunlarda dile getirdim.

Yine bu kentin öyle bir yapısı var ki; Siz bir kurumu başarılı yöneten insana karşı “Bir varmış bir okmuş” gibi davranırsanız o da size “Ha varmış ha yokmuş” gibi davranır.

Yanlış varsa hakaret etmeden,rencide etmeden eleştirelim.Ama kara çalmadan.Argo deyimle “çuvallamadan” hayal kırıklığı yaşamadan bunu yapalım.Yani, Allah'ın insanlığa bir nimeti olan denizlerde her zaman gemiler batmaz,bazen sular çekilir.

Bakın;

Mesleki tecrübeme dayanarak söylüyorum;Bu şehirde öyle yaratıklar var ki kendi çıkarları için iki cümle içinde bile kullanırlar insanı…

Şimdi esas konumuza dönelim;

Yerel seçimlerin ardından Başkanlık koltuğuna oturan Mustafa Bozbey tarafından yapılan “Atamalara” büyük tepki gösterilmişti. Hatta hakaret içeren eleştiriler ulusal boyuta taşınmıştı.

Bu durumu haksızlık olarak değerlendirip, Alinur Aktaş’ın da göreve geldiğinde yine kendi partisinin mensubu olan Başkan Recep Altepe’nin ekibinde yer alan Özel kalem müdürü başta olmak üzere daire başkanları ve Genel sekreter yardımcılarını tasfiye ettiğine dikkat çekmiştim.

Konu farklı şekilde yorumlanmış olsa da farklı mecralara çekilmek istense de Başkan Aktaş bu kadar değişiklik yapılmadığını ifade etse de hala aynı yerdeyim. Göreve gelen kim olursa olsun, alacağı kararların irdelenmesi, toplumla paylaşılmasının geri dönüşlerini Bursa siyaset ekseninde değerlendirmek lazım.

İlk Belediye meclis toplantısının ardından Mustafa Bozbey’in aldığı kararlar ilk etapta memnuniyetle karşılandı. Oysa seçim öncesi vaatler, siyaseten orta konulan politikalar da uygulama aşamasında bazı sıkıntıları da beraberinde getirir.Sonrasında uygulamalar vatandaş tarafından “Popülist politikalar” olarak değerlendirilir.Popülist politikalarda Başkan Bozbey’i zora sokar..

Özellikle kent içindeki ana arterler üzerinde park eden araçlardan alınan “otopark ücretlerinin” kaldırılması, sokakların kaderine terk edilmesi sorunları da beraberinde getirdi.Uluyol başta olmak üzere bazı ana caddelerde araçlar ikişerli park etmeye başladı. Esnaf caddeleri sahiplendi. Dolayısıyla sürücülerin tepkileri iyiden iyiye kendini göstermeye başladı.

Seçim sathında “Bursa seninle gurur duyuyor” sloganının yerini “olmadı başkan olmadı” ifadeleri, sanırım Başkan Mustafa Bozbey’in kulaklarına kadar ulaşmıştır.

Yanlıştan dönülür mü?

Farklı bir çözümü getirilir mi, bunu zaman gösterecek. Ortaya konulan tepki bu defa farklı kulvarlarda koşmak isteyenlerin tepkisi değil bizzat vatandaşın tepkisi.

Siyasetin borazancılığına soyunanları bir kenara koyalım. Esasen bu tepki siyaseti hizmet olarak gören insanların tepkisi. Emir kulu vokalistlerin tepkisi ciddiye alınmadığından, hücum borusunu şimdiden çalmaları belki bir anlam ifade etmez.

Tüm gelişmeleri karşı mahalleden izleyen bir Gazeteci olarak şunu ifade etmek istiyorum;

Başkan Mustafa Bozbey'in seçim dönemindeki bu taahhüdü Bursa’da anlamını yitirme arifesinde. Her gün binlerce aracın trafiğe çıktığı Bursa’da alternatif çözümler üretilmedikçe “cep otoparklar” yapılmadıkça sorun artarak devam edecektir.

Bakın insanlar sıcakta ağacın gölgesine sığınarak serinlemek ister. Aynı insanlar havalar soğumaya başladığında aynı ağacı keserek ısınma yoluna gider.

Mırıldanmalar artıyor..İnsanlar “Eskiden” İfadelerini şimdiden kullanmaya başladı. “Eskiden” diye başlayan cümlelerin hepsi özlem içerir. Siyaseten değerlendirmek bizim işimiz değil.

Ama,

CHP içindeki bir grup “üfürükçü tayfa” bile ellerini ovuşturarak kenarda bekliyor. Yanlış yapılmışsa “çözümü” yanlışla yüzleşmek,yeni çözümler üretmektir.

Buda Başkan Bozbey’in işi..

Bizim değil.