Zaman zaman bu sütunlarda, Bursa gibi kadim bir şehirde yaşanan olumsuzluklara değinirken,güzellikleri de paylaşmaya özen gösteririm. Çünkü inanıyorum ki, güzellikler paylaşıldıkça çoğalır.

Bugüne kadar kaleme aldığım yazılar her kesimden, her dünya görüşünden insan tarafından ilgiyle takip edildiğini de biliyorum.

Takdir edenler de oldu, eleştirenler de... Ama önemli olan, gücünü koltuktan alan değil, oturduğu koltuğa güç katan insanların varlığıdır. Bu insanların hangi siyasi görüşten olduğu değil; yüreklerinden güzellik taşıyıp taşımadıkları,Bursa için bu şehirde yaşayan insanlar için verdikleri mücadele önemlidir benim için.

Bu yazıda, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden biri olan Tarım Peyzaj A.Ş.’nin başında bulunan Sedat Akar’dan söz etmek istiyorum. Konunun özüne inmeden önce, kırsalda yaşayan vatandaşların ortak kanaatini paylaşmak istiyorum: Başkan Mustafa Bozbey’in yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Sedat Akar, Tarım A.Ş.’ye değer katmış durumda..

Bugün 1.654 kişilik bir ekiple mücadele veren Akar’ın sergilediği performans, taraflı tarafsız herkesin takdirini hak ediyor. Şirketin amacı net: Kırsal kalkınmayı sağlamak, tarım ve peyzaj alanlarında projeler üretmek, üreticiye örnek uygulamalarla rehberlik etmek ve Bursa’nın tarım ve hayvancılığına katkıda bulunmak.

Bakın;
Kemalpaşa’da kurulan damla sulama boru üretim tesisi iki adet sulu gübre üretim tesisi, modern tarımın ihtiyaçlarına cevap veren önemli yatırımlar olarak karşımıza çıkıyor.

Bu yatırımlar kırsaldaki üreticinin maliyetlerini düşürürken, topraklarımıza da bereket getiriyor. Bunların yanı sıra, Bursa’daki tüm park ve bahçelerin peyzaj hizmetleri, ilaçlama, mezarlıkların bakımı, katı atık nakil hizmetleri ve sahil temizlik işleri de yine Tarım A.Ş. tarafından yürütülüyor.

Sadece bunlar mı?

1.061 mezarlığın temizliği, 270 personelle yapılan ilaçlama çalışmaları, derelerin temizliği… Saymakla bitmez.

Tüm bu çalışmaları yerinde gördükten sonra şunu rahatlıkla söyleyebilirim:

Seviyesizliğe, haset duygusuna prim verecek zaman çoktan geçmiştir. Sabah mesaisine çalışanlarından önce gelip işbaşı yapan, yardımcısı Aykan Ayaz ile birlikte "Bugün Bursa için ne yapabiliriz?" diye düşünen kafa yoran bir yönetici varsa, bu başarı tesadüf değildir.

İnsanın insanlığı dolayısıyla başarısı ne maddeyle ne de makamla ölçülür.Ruh ve mana, esas olan budur.

Mevlâna ne güzel söylemiş:

"Madde bizden var oldu, biz ondan değil. Şarap bizden mest oldu, biz ondan değil."

İnsanı yücelten cevher, işte bu derinliktir.Yıllardır tanıdığım Sedat Akar’ın özünde bu cevherin olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Kendisini geliştirerek,olağanüstü bir performans sergilemiş,tekâmül etmiştir.

Kürşat Başar’ın bir romanında kadın kahraman şöyle der:

“Bazen sert bir rüzgar esebilir, o zaman boynunu eğmekten utanma. Yeniden başını kaldıracağını, sadece rüzgarın geçmesini beklediğini düşün. Rüzgâra karşı duran uçurtmalar yükselir.”

İşte bu cümleler, hayat yolculuğunda kendini hakikate ve güzelliğe motive etmeye çalışan herkes için bir pusula gibidir.

Fazla söze ne hacet… Uçurtmalar yükselmeye devam ediyor.