Bir kentin büyümesi ve gelişmesi noktasında,istikamet belirlenirken siyasi rant hesapları bir kenara bırakılmalıdır.
Ama ne yazık ki,Ana muhalefet partisinde bunu göremiyoruz.
Yıllarca büyümenin sancıları içinde kıvranan Bursa’da oluşabilecek sorunların çözümünde CHP’nin farklı hesaplar içine girmesinin aslında ne kendilerine ne de Bursa’ya bir katkısı olamaz.
Bu davranışların vatandaş nazarında karşılığı da yoktur.
18 yıl içinde yapılan tüm seçimlerde bunu gördük.
Bakın;Rahmetli Hikmet Şahin döneminde yapılan Mudanya Güzelyalı iskelesi ile Bursa’daki insanların İstanbul’a denizden ulaşım sorunu büyük oranda çözülmüştü.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile yapılan protokolle hukuki bir zemine oturtulan bu anlaşma ile bugüne kadar herhangi bir sorun da yaşanmadı.
Binlerce insan BUDO ile İstanbul’dan Bursa’ya Bursa’dan istanbul’a yolculuk yaptı.
Ancak,yerel seçimlerin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ekrem İmamoğlu Başkanlığında CHP’nin kontrolüne geçinde işler değişti.
Bırakın halihazırdaki statükonun muhafazasını,sürekli irtifa kaybeden ve CHP İstanbul Belediyesi’nin Bursa’ya yönelik tavrını değiştirip yenilenecek sözleşme için afaki rakamlar ortaya koydu.
Hatta Bursa’da siyaset yapan bazı CHP’liler de algı operasyonu kalkışarak “BUDO kapanıyor” yaygarasını koparmaya başladılar.
Bu da yetmiyormuş gibi İstanbul Büyükşehir Belediye,Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BURULAŞ’a yazılı ihtarname göndererek şu ifadelere yer verdi;
“2011-ve 2019 tarihleri arası yapılan iskele hizmeti sözleşmesiyle,şirketiniz Eminönü Katip Çelebi iskelesini kullanmaktadır.Söz konusu sözleşme 31.12 2019 tarihi itibariyle sona ermiştir.Söz konusu iskeleyi işgalci sıfatıyla sözleşmesiz kullanmaktasınız.”
Tabi bu durumda iki Belediye karşılıklı bir araya gelerek yeni protokolün imzalaması gerekiyor.Ne hikmetse İstanbul Belediyesi işi yokuşa sürüp BURULAŞ’ta afaki rakamlar istiyor…
BURULAŞ’a gönderilen ihtarnamenin devamında aynen şu ifadeler kullanılıyor:
“Şirketimiz tarafından yeni sözleşme bedeli olarak,yıllık 750.000TL’nin altında kalmamak kaydıyla,KDV hariç, Eminönü Katip Çelebi iskelesinden gerçekleştirilecek,seferlerin aylık hat gelirlerinin yüzde 5’i yine KDV hariç tutarındaki bedelin şirketimize ödenmesini..Aksi durumda iskelede tahliye işlemleri başlatılacaktır”
Yani CHP’li İstanbul Belediyesi, Kılıçdaroğlu’nun “Bursa içimde bir ukdedir” dediği Bursa Belediyesini zora sokmak için kolları sıvamış.
El İnsaf
Kiracı konumunda bulunan işletmelerin yapacağı zam oranı kanunla belirlenmiştir.
Bu durumda Bursa Büyükşehir Belediyesi’de yapılması gerekeni yaparak sorunun çözümü için hukuki süreç başlattı.
Burada önemli olan, “BUDO kapanıyor” algısı yaparak, siyasi RANT peşinde koşanlara yenileri eklendi.
CHP’nin İl Başkanı İsmet Karaca ve Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türk Yılmaz’ın apar topar İstanbul’a giderek İmamoğlu’nu ziyaret etmesi..
Medyada boy boy fotoğraf veren muhteşem ikilinin görüşme sonrası Bursa’ya nasıl bir katkı sağladıklarını doğrusu bende merak ediyorum.
Para Bursa’nın parası…
Para Bursa’da yaşayan insanların parası.
Mağdur olacak yine Bursa’da yaşayan insanlar.
Tüm bu yaşananlara rağmen son noktayı yine Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş koydu.
“BUDO kapanmayacak.Bursa’da yaşayan insanlarımızın hizmetinde olacak.Biz sadece Hukuki sürecin bitmesini bekliyoruz.”
Şunu ifade etmek istiyorum.
Bir sorun yaşanıyor.Bu sorun şov yapmakla çözülmez..
En kötü senaryoda mağdur olacak yine bu kentin insanlarıdır.
3-5 siyasinin kendi istek ve egosuyla yaşanacak mağduriyetinde bir faturası olacaktır.
Kalıcı siyaset yapmak yerine,günübirlik cilalama çalışmalarıyla siyaset üretmeye çalışmanın ne CHP İl Başkanı İsmet Karaca’ya ne Hayri Türkyılmaz’a bir faydası olmayacaktır.
Köhnemiş zihniyetleriyle Bursa siyasetini  BUDO üzerinden yönlendirmeye çalışarak siyasi RANT peşinde koşanlar ne yazık ki,Bursa’ya ihanet etmiş olur.
Olay bu kadar açık ve nettir…